VİZE HABER
Hoş geldiniz!
YAŞANAN BİR GÜNDEN GERİYE KALANLAR
28/11/2023
YAŞANAN BİR GÜNDEN GERİYE KALANLAR
Güneşli ve tertemiz bir gökyüzü eşliğinde, henüz daha hiç bir şey kirlenmemişken Safaalan'dan, Saray'a geldim. Küçük bir molanın ardından, Çukuryurt köyüne ulaştım ve burada yıllardır bakkallık yapan çok iyi bir insan olan güler yüzlü ve esprili konuşmalarıyla neşe kaynağımız olan Recep Duygu abimize bir selam vermeden geçersek olmaz. Bakkalın önünde durdum ayak üstü yine o enfes konuşmalarıyla beni güldüren ve "hayırlı yolculuklar dönüşte uğra mutlaka çay içelim" demesine rağmen programımızın uzamasından dolayı uğrayamadım. Başka bir gün uğrayacağız durumu telafi edeceğiz.
Muratlıya doğru yola çıkmak için arabaya binecektim, Recep abi yine esprili bir şekilde "bu kızanı da al istediğin yerde indir" dedi. Gelsin dedim, Kurtdere köyüne gelmek istediğini söyledi. Yolda giderken lafladık, Köyün girişinde ilköğretim okulu var, okulun bahçesi bakımlı ve temiz boya badanası yapılmış yeni ilköğretim yılına hazırlanmış. Okulunuz açık mı diye sordum. "Evet diğer beş köyden öğrenci geliyor, bizim okulu merkez okul seçtiler" dedi. Sevindim çünkü bilindiği üzere çoğu yerde okullar kapatılarak, taşımalı sisteme geçilmişti.
Recep abinin dediği gibi yapmadım tabi ki, arkadaşı müsait olan bir yerde indirdim. Sinanlı- Servi- Beyaz Köy ve Ahi Mehmet köyünden sonra Edirne yoluna çıktım. Edirne yolu sağlı sollu fabrika, tertemiz bir hava ile güne başladık burada ki hava fabrika bacalarından çıkan dumanlarla kirlenmeye başlamış. Muratlı'ya yaklaştığımda hemen kenarından geçen Ergene nehri insanın nefes almasını zorlaştırıyor. Ergene nehri her gün basına haber olmasına rağmen maalesef hiç bir şey yapılmıyor. Simsiyah akmaya devam ediyor.
Muratlı ilçesi benim açımdan sakin ve hoş bir kasaba, tam orta yerinden geçen bir demir yolu, tarihi bir istasyonu ve hemen yanında gar parkı diğer yanında Bülent Ecevit Parkı var. Tekirdağ yolculuğu yapanların burada mutlaka çay molası vermeleri gerekir. Bir kaç gün öncesinden sözleştiğimiz gibi Şair-Yazar Celal Calık hoca ve Lüleburgaz Tesad Başkanı Nilgün Yazar ile Muratlı'da buluşup Tekirdağ'a birlikte yolculuk yapacaktık. Hiç vakit kaybetmeden Celal hocayı telefon ile aradım geldiklerini söyledi ve doğruca buluşma noktasına gittim. Selamlaşma hal hatır sorduktan sonra çay ocağında birer çay içtikten sonra Tekirdağ'a doğru yola çıktık.
Celal hocanın ve Nilgün hanımın hoş sohbetleri ile yolculuğun nasıl geçtiğini anlayamadık. İlk durağımız Celal hocanın her zaman uğrak yeri olan çorbacıya uğrayarak birer çorba içtikten sonra ardından çaylarımızı yudumlarken biraz siyaset biraz edebiyattan konuştuk. Nilgün hanımın buluşma saatinin geldiği hatırlatmasıyla kalktık. Tekirdağ'ın en güzel yeri olan upuzun sahilinde biraz deniz havası almak için hemen denizin kenarında olan çay bahçesine oturduk. Peş peşe bir kaç tane çay içtikten sonra Celal hoca Mustafa Beyi telefon ile arayarak geldiğimizi buluşma noktasının neresi olacağının bilgisini öğrenmek istediğinde küçük bir aksilikten dolayı Mustafa bey ve eşi Şennur hanım bizim yanımıza geldi. Selamlaşmadan sonra bizim göreneğimiz olan çay eşliğinde simitlerimizi yerken hem sohbet ettik hemde denizde ki balıkları seyretmekte güzeldi. Bu arada buluşmaya gelemeyecek olan arkadaşların selamlarını aldık kabul ettik.
Tekirdağ Destan Gazetesinin yayın hayatına başlamasının üçüncü yılı olması nedeniyle Gazetenin İmtiyas sahibi Mustafa Öklük tarafından her yıl düzenlenen bu buluşmanın tanışmanın mutluluğunu yaşarken, geri dönüş hazırlığına başlamışken, benim ilk kez göreceğim ve tanıyacağım Necmettin Tez abimize ziyarete gittik, iyi ki de gitmişiz. Kendisini tanıdığıma çok sevindim. Yıllarca Tekirdağ'da esnaflık yaptıktan sonra kendisini resim yapmaya adayan ve melek yüzlü eşiyle birlikte oturduğu mütevazı evinin her tarafını kendisinin yaptığı resimlerle donatan Necmettin abim hala neşe dolu cıvıl cıvıl bir insan; İki zeytin ağacının arasında ki terasta bizlere ikram etmiş oldukları çay, bisküvi ve üzümler için çok teşekkür ediyorum. Tatlı hoş sohbetten sonra bir anı olarak kalması için fotoğraf çektirdikten sonra ayrıldık.
Tekirdağ- Altın ova benim ilk kez gittiğim bir yer. Mustafa bey ve eşi Şennur hanım misafirperverliğinde çok güzel ve şirin bir yerde sohbet eşliğinde yemek molasından sonra artık geri dönüş vakti gelmişti. Hep birlikte yola çıktıktan sonra Celal hocanın çalan telefonundan Mustafa beyin eşi Şennur hanımın birer kahve içme teklifini geri çevirmek olmazdı çünkü "bir kahvenin kırk yıl hatırı" var. Tekrar İstikametimizi kahve içmek için değiştirdik. Çeşit çeşit meyve ağaçlarının arasında kamelyada kahve ikramından önce yediğimiz meyvelerde harikaydı. Kahvelerimizi yudumlarken Tekirdağ'a kuş bakışı eşliğinde geçmişten, gelecekten uzun uzun anlattık. Baktık ki sohbetin sonu gelmeyecek ,bizim yolumuz uzun biz artık müsaadenizle kalkalım dedikten sonra Öklük ailesinin bize göstermiş oldukları misafirperverlikten dolayı kendilerine müteşekkiriz.
nazmice 26.09.2022 22:59
