VİZE HABER
Hoş geldiniz!
YİTİP GİDEN BİR CAN
10/10/2023
YİTİP GİDEN BİR CAN
Yağmur deli gibi yağıyordu şiddetli esen rüzgarın etkisiyle penceresine sertçe vuruyordu. Genç adam yatağından doğruldu "neler oluyor böyle" diyerek perdeyi hafifçe araladı dışarıya baktı. Çok uzun zamandır yağmayan yağmuru biraz izledikten sonra tekrar yatağına uzandı odanın içerisi soğuktu, yorganını üzerine çekti yağmurun sesiyle birlikte biraz olsun rahatladığını sanki uzun yıllardır görmediği bir dostunun sesini duymuş gibi sevindi. "Göklerde benim gibi ağlıyor" dedi. O gün yağmur hiç durmadı. Genç adam zor zamanlar geçiriyordu. Komşularının yardımlarıyla hayata tutunmaya çalışıyordu ,ailesinden ayrılıp gurbete geldiğinde çok sağlıklı birisi olmasına rağmen çok ciddi bir bir hastalığa yakalanmıştı. Bu hastalık genç adamın bütün hayallerini yok etmişti. Gurbete çıktığında geride anne-baba ve dört kardeşi vardı. Kardeşlerinin hepsi okuyordu. Baba hasta anne ise bir kaç hayvan bakarak geçimlerini sağlamaya çalışıyordu. Kardeşlerinin eğitim alabilmeleri için genç adamın onlara göndereceği paraya bağlıydı, yakalanmış olduğu hastalık buna engel oluyordu.
Genç adamın kalmış olduğu yer ise salaştan farkı yoktu. Elektriği suyu olmayan bir evde kalması sağlığı açısından da zararlıydı, yine de aklı ve kalbi ailesindeydi. Ailesine yakalanmış olduğu hastalıkla ilgili, üzülmesinler diye hiç bir şey söylememişti. Ailesine umut olmak için çıktığı yolda genç adamın başına gelen bu hastalık yüzünden ailesinin ondan beklentilerini yerine getirememenin üzüntüsünü yaşatıyordu. Kafasında soruların biri bitiyor biri başlıyordu. Tanıdıkları olmasına rağmen bu zor günlerinde kimsenin genç adamı arayıp sorduğu yoktu, dost bildikleri tarafından unutulduğunu düşünmek istemiyordu "onlarında benden farkı yok yalnızlık bu herhalde. Yağmurla konuşup onunla ağlamak" dedi kendi kendine.
Genç adam gece olacak diye korkuyordu geceleri ağrıları biraz daha artıyordu ağrı kesici ilaçlarını almadan önce "sıcacık bir çorba nasılda iyi gelir" diyerek yatağından zar zor kalktı ayakta duracak takati yoktu titriyordu karanlıkta bir şey göremiyordu tencere kaşık bir yere dağıldı gitti çorbayı yapamadı bir dilim kuru ekmek yedi ilaçlarını içti tekrar yatağına yattı, kendi kendine mırıldandı "rüzgarın sesi ölümün, yağmurun sesi ölenin duası" gibi dedi. Genç adam ailesini özlemişti gözlerini kapadı ve bir film şeridi gibi ailesini gözünün önünden geçirdi "keşke annem şimdi burada olsaydı" dedi. Yastığına yorganına sıkı sıkı sarıldı, çaresizliğine ağladı, uyumaya çalıştı ama uyuyamıyordu. Kapının çıkarmış olduğu gıcırtı sesiyle gözlerini kapıya doğru dikti yatağından kalkmaya çalıştı yanda ki komşusuydu "nasılsın iyimisin bak sana sıcacık çorba getirdim" dedi. Genç adam içinden "tanrım sesimi duymuş galiba" diyerek "iyi değilim ne yapacağımı bilemiyorum iyileşemiyorum köyüme geri dönemiyorum" dedi. Komşusu: "her şeyin eskisi gibi olması için dua et, bizde yarın buradan taşınıyoruz, seni son kez görüp vedalaşmak istedim" dedi. Genç adam üzüldü, suratı asıldı." İyi madem ne yapalım sizde beni bırakıyorsunuz" dedi.
Komşusu genç adamın elini tuttu eli buz gibiydi hiç belli etmedi hemen evine döndü eşine "yarın taşınmayalım bir kaç gün daha bekleyelim" yandaki komşularının durumunun iyi olmadığını söyledi. Komşusu genç adamın ölmesinden korktuğu için hemen bir hastaneyi aradı ve genç adam hastaneye kaldırıldı tedavisine başlandı. Yapılan müdahalede doktorlar geç kalındığını ve hastalığın bütün vücuduna yayıldığını söyledi. Genç adam "bana ne olmuş benim neyim var bana da söyleyin" dedi. Doktor; üzülmek yok ,kansersin" dedi. Genç adam bunu duyduğunda "ailem ne olacak onlara kim bakar onların bana ihtiyacı var" dedi. Ailesine haber verildi. Zaten hasta olan babası geldi oğlunu o halde görünce eli ayağı tutmadı odanın içine yığılıp kaldı ,kardeşlerinin selamını getirdim, anacığın seni bekliyor hadi oğlum köyümüze gidelim dedi. Genç adam babasına öyle bir sarıldı ki, son nefesini babasının kollarında vermişti. İyi bir hayat iyi bir gelecek için gurbetin yollarında bir can daha yitip gitti. NAZMİ METİN
nazmice
