• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası

VİZE HABER

Hoş geldiniz!

Üyelik Girişi
Takvim
İLANLAR
NAZMİ METİN

DİDEM

08/09/2023

6-7 Eylül Olaylarını Merak Edenlere...

6 Eylül 1955’te Selanik’te Atatürk’ün evine Yunanlılar tarafından bomba atıldığı haberlerinin yayılması üzerine İstanbul’da yaşayan gayrimüslimlerin ev ve iş yerlerine binlerce kişi tarafından saldırıldı.

     Olayları bu noktaya getiren gelişmeler nelerdi peki?      1955 yılına gelindiğinde Kıbrıs’ta yaşanan olaylar zaten ülkede ki Yunan ve Rum vatandaşlarına iyi gözle bakmayan İstanbul Türk halkının sinirlerini iyice germiş durumdaydı. Birileri bu gerginliği büyük bir karışıklığa dönüştürmek için düğmeye bastı.

Bu durumun öncelikli nedeni Rum halkının milli mücadele zamanında düşmanca faaliyetleri gibi gözükse de, esas nedenin ekonomik sebepler olduğu söylenebilir.

İstanbul’da bulunan Yunanistan vatandaşları ve Rum azınlık Karaköy ile Sirkeci-Eminönü piyasasına oldukça hakim durumdadır. 1950 hatta 1960’lı yıllara kadar İstanbul’un ve Türkiye’nin çikolata, çiklet ve şekerleme endüstrisinin %90’ı İstanbul’da çalışan Yunan vatandaşlarının ve onların ortağı olan Rumların elinde olmuş ve buna paralel olarak İstanbul’un hemen her semtindeki pastanelerin büyük kısmı Yunanlıların ve Rumların tekelinde kalmıştır. Konserve, makarna, bisküvi, şarap, gazoz, salam, peynir, tereyağ üretiminde yine Yunanlılar ve Rumlar önemli bir yer teşkil etmiştir. Beyoğlu, Karaköy, Eminönü ve Sirkeci’deki tanınmış giyim mağazaları, kumaşçılar, ayakkabıcılar ve şapkacılarında önemli bir kısmı Yunanlılar ve Rumlardan oluşmuştur. O dönemde İstanbul’un eğlence hayatında da Yunanlıların ve Rumların geniş bir yeri olmuştur. Pek çok lokanta, birahane, meyhane, pansiyon ve otelin sahibi oldukları gibi buralarda çalışan şefler ve garsonlar, aşçılar, müzisyenler ve şarkıcılar da büyük çoğunlukla Yunanlılar ve Rumlardan oluşmuştur. Bu nedenle İstanbul’un özellikle fakir halk grubu onlara hiçbir zaman sempati duymamış ve Türkiye’nin ticaretini Yunanlılar ellerinde tuttuğu için Türklerin fakir kaldıkları düşüncesini paylaşmışlardır. Birçok Türk’ün kafasında “Kıbrıs’ta Türkler zulme uğrarken İstanbul’da Rumlar rahat içinde ve bizden iyi şartlarda yaşıyor.” algısı oluşmuştur.


Bomba haberinin duyulduğu günün akşamüzeri, çeşitli öğrenci birliklerinin ve Kıbrıs Türk’tür Derneği’nin çağrısı doğrultusunda, Taksim Meydanı’nda bir protesto mitingi düzenlenmiştir. Miting sonrası olaylar yavaş yavaş şekillenmeye başlamış ve bazı gruplar İstiklal Caddesi’nde bulunan gayrimüslimlere ait işyerlerinin camlarını taşlamaya girişmişlerdir. Rumlar başta olmak üzere gayrimüslimlerin ev ve işyerlerine dair yağma, tahrip ve saldırılar 7 Eylül sabahına kadar devam etmiştir. Olaylara karşı gayrimüslim komşularını evlerinde saklayan Türklerde olmuştur. Olaylarda meydana gelen hasar konusunda değişik kaynaklar ve bunların arasında bazı farklar bulunmakla beraber, resmi Türk kaynaklarına göre; 4.214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel, bar vb. yerlerin bulunduğu 5.317 tesis saldırıya uğramıştır. Olaylarda çeşitli yaralanma ve ölüm olayları da meydana gelmiş olup, bu konuda da farklı rakamlar dile getirilmiştir. 300 ile 600 arasında değişen bir yaralı miktarı söz konusudur ve Türk basınında ölü sayısı 11 olarak verilmiştir.

Olay hakkında 1955-1957 yılları arasında yapılan mahkemelerde tutuklanan bütün zanlılar beraat etmiştir. Yassıada mahkemelerindeki 6-7 Eylül davalarında; Celal Bayar, Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Mehmet Ali Tekinalp, Oktay Engin, Hasan Uçar ve Fuat Köprülü, Namık Gedik, Fahrettin Kerim Gökay, Kemal Hadımlı, Alaeddin Eriş, ve Mehmet Ali Balin yargılanmışlardır. Adnan Menderes ve Rüştü Zorlu altışar yıl, Kemal Hadımlı ise 4,5 ay hapis cezasına çarptırılmışlardır.

Derleyen ve Hazırlayan: Didem Gülce

 

237 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.171532.3004
Euro34.902035.0419
NECDET TEZCAN